How to say “I like“ in Turkish ?
1 - Sevmek
birini / bir şeyi sevmek : to like, to love someone / something
Dil öğrenmeyi çok seviyorum - I like to learn languages.
Seni seviyorum - I love you.
Ayşe’yi seviyorum - I love Ayşe.
Selin’le konuşmayı çok seviyorlar - They love to speak with Selin.
Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıkmayı severim - I like to go for a walk after breakfast.
2 - Hoşuna gitmek
bir şey hoşuna gitmek : to like, to enjoy, to be pleased
“Hoşuna” has a different ending depending on the personal pronoun :
(ben) hoşuma (sen) hoşuna (o) hoşuna (biz) hoşunuz (siz) hoşunsunuz (onlar) hoşuna
(Onun) Gezmek çok hoşuna gidiyor - He loves traveling.
(Benim) Piyano çalmak hoşuma gidiyor - I love playing piano.
(Benim) Yürümek bol bol hoşuma gidiyor - I love to walk.
Onun konuşma şekli pek hoşuma gitmedi - I don’t like his way of speaking.
3 - Beğenmek
birini / bir şeyi beğenmek: to appreciate
Tatlını beğendin mi ? - Did you like your dessert ?
eBen artik öğretmeni beğenmiyorum - I no longer appreciate the teacher.
Bu saç fırçası beğeniyorsun - You like this hairbrush.
Ben Mehmet’i beğeniyorum - I like Mehmet.
Bu salatayı hiç beğenmedim - I don’t like this salad.
4 - Hoşlanmak
This verb needs to be use with the ablative case (-den).
birinden / bir şeyden hoşlanmak : to like, to be fond of someone / something
Ben film izlemekten çok* hoşlanıyorum - I love watching movies.
(*çok is important in this sentence)
Mehmet’ten hoşlanıyorum - I like Mehmet.
Çocukluğunuzda ne yapmaktan hoşlanırdınız ? - What did you like to do in your childhood ?
Tavuk dışında ne yemekten hoşlanıyorlar ? - Aside from chicken what do you like to eat ?
5 - Bayılmak
Use this verb that also means “to faint” when you want to emphasize that you like something/someone a lot.
birine / bir şeye bayılmak : to adore, to be crazy about someone / something
Ben film izlemeye bayılıyorum - I love watching movies.
Piyano çalmaya bayılıyoruz - We love playing the piano.
Celine Dion’a bayılıyor - He loves Celine Dion.
