Be unbeatable with etmek expressions
The verb etmek is used in load of expressions as an auxiliary verb. Etmek is often employed with words originated from other cultures like arabic.
1 - Day-to-day expressions
These expressions are used constantly, you’ ll used them a lot in turkish.
teşekkür etmek - to thank
Teşekkür ederim
=> Thank you
biriyle sohbet etmek - to chat with someone
Ögrenciler her zaman ders sırasında sohbet ediyorlar .
=> The students always chat during the class.
bir şeyden / birinden nefret etmek - to hate something/someone
Balıkı yemekten nefret ediyor.
=> He hates eating fish.
Neden hediyenten nefret ediyorsun ?
=> Why do you hate your present ?
tercih etmek - to prefer
Sinemaya gitmeyi tercih ediyoruz.
=> We prefer to go to the cinema.
Yalnız yürumeyi tercih ediyor.
=> He prefers to walk alone.
Hangi dizi tercih ediyorsun ?
=> Which serie do you prefer ?
merak etmek - to wonder / to worry / to be curious
Onu çok merak ettim.
=> I was very worried about him.
19. yüzyılı çok merak ediyorum.
=> I am very curious about the 19th century.
fark etmek - to notice
Özul dilerim, mağazanın kapalı fark etmedim.
=> Sorry I didn’t notice that the shop is closed.
devam etmek - to continue
Ayşe oyanamaya devam ediyor.
=> Ayşe continues to play.
Sigara içmeye devam edersen, sağlık sorunun olacak.
=> If you continue to smoke, you ll have health problems.
kahvaltı etmek - to have breakfast
Sabah, düş almaktan sonra, kahvaltı ediyor.
=> In the morning he has breakfast after taking a shower.
davet etmek - to invite
Benim doğumgünü için arkadaşlarımı davet ediyorum.
=> For my birthday I invite my friends.
dikkat etmek - to be careful
Sokakta köpekleri dikkat et.
=> Be careful of the dogs in the street.
kabul etmek - to accept
Annenle konuşmayı kabul ettim.
=> I accepted to speak to your mother.
inşa etmek - to build
Sarı oğlan bir kumlu şato inşa etti.
=> The blond boy built a sandcastle.
şikâyet etmek - to complain
Plaja giden turistler kirlilikten şikâyet ediyorlar.
=> The turists who come to the beach complain about the dirtiness.
ziyaret etmek - to visit
Arkadaşım Almanya’da akrabalarını ziyaret etti.
=> My friend visited his relatives in Germany.
yardım etmek - to help
Çantaları mutfağa taşımama yardım eder misin ?
=> Can you help me to carry the bags into the kitchen ?
2 — Interesting expressions
iptal etmek - to cancel
Yağmurdan dolayı, hakimler maçı iptal ettiler.
=> Due to the rain, the referees cancelled the match.
park etmek - to park
Çimlere park etmek yasaktır.
=> It’s forbideen to park on the lawn.
tahmin etmek - to guess
Kaç yaşındayım tamin et.
=> Guess how old I am
takip etmek - to follow
Bütün arkadaşlarım beni sosyal medyada takip ediyorlar.
=> All my friends are following me on social media
Futbol maçlarını takip etmiyorum.
=> I don’t follow football matches
telaffuz etmek - to pronounce
Arapça kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyorum.
=> I have some trouble pronounciating arab words.
birini rahatsiz etmek - to disturb someone
Selin arkadaşını yemek yerken rahatsız ediyor.
=> Selin disturbs her friend while she’s eating.
birini telefon etmek - to phone someone
Her akşam annemi telefon ediyorum.
=> I phone my mom every evening.
hata etmek - to do a mistake
Hata ettim, beni affet.
=> I did a mistake, forgive me.
tavsiye etmek - to recommend
Sıcak çikolatayı şiddetle tavsiye ederim, çok güzelmiş.
=> I strongly recommend the hot chocolate, it’s delicious.
biriyle alay etmek - to mock someone
Arkadaşlarınla alay etmek kötüdür.
=> It’s bad to mock your friends.
ihanet etmek - to betray someone
Arkadaşım bana defalarca kez ihanet etmesine rağmen, onu affettim.
=> Even if my friend betrayed me a few times, I forgave him.
tavsvip etmek - to approve
Ninem, sokakta kıçına kadar açık mini etek giyen kadınları hiç tasvip etmiyor.
=> My grandmother does not approve of women wearing miniskirts that reveal their butts on the street.
feragat etmek - to sacrifice, to renounce
Seninle görüşmek için, tatilimden vazgeçtim ben ya !
=> I renounced to my holidays to see you.
